Kuşadası Milli parklar ve Didim

Kuşadası Milli parklar...Buraya geldiğimizden beri bir çok arkadaşımızın tavsiyesi oldu mutlaka buraya uğrayın diye. Biz de tavsiyelere uyduk ve milli parklara uğramadan gitmeyelim istedik.Milli parkların girişinde ücret alınıyor.Bizim aracımızda minibüs olduğu için girişte 68 tl ücret ödedik. Binek arabaların giriş ücreti tabiki daha uygun.Şunu söylemeliyim eğer içeri girip vakit geçirmek istiyorsanız sabah erken saatlerde oraya gidip kahvaltınızı orada yapmalı gün içinde de pikniğinizi yapıp günü orada batırmalısınız.Burada yeşil ve mavi bir arada.Milli parklarda 7 tane koy olduğunu öğrendik ancak koylar birbirine de bağlı.Bazılarında acaba bu yeni bir koy mu yoksa diğerinin devamı mı anlayamadık. Biz sabah kahvaltımızı buradaki koylardan birinde yaptık.Sonra gelmişken her birini gidip görelim dedik ve hepsini gezdik.ama denize girmek için yine dönüp dolaşıp kahvaltı yaptığımız yere döndük.Sanırım 3.koydu. Milli parklarda insanın en çok hoşuna giden şey domuzların insanların arasında şehirde dolaşır gibi dolaşması:)yabani domuzlar insanların varlığına öylesine alışmışlar ki sanki yanınızda dolaşan bir domuz değil de köpekmiş gibi insanlar domuzları besliyor.Hatta içlerinde bayağı arsız olanları da var ki insanların masalarından yemeklerini bile aşırıyor. Açıkçası bu doğal yaşam açısından iyi bir şey mi kötü bir şey mi tartışılır ama vahşi olan domuzları bukadar yakından görmek insana farklı bir deneyim yaşatıyor bunu da kabul etmek lazım. 
Milli parklarda gece konaklama yapılamıyor.Akşam 6 da kapılar kapatılıyor.Sebebini bilemiyorum ama bu süre bana göre yetersizdi. Yaz ayları için bu süre daha uzun tutulabilirdi sanırım ama orada bir doğal yaşam da var belki de olması gereken budur bilemiyorum.
Sonuç olarak Kuşadasına gelip de burayı gezmeden gitmeyin derim. Milli parklardan çıkıp yolumuza Didimle devam etmeye karar verdik.Karavancılığın güzel yanlarından biri şuymuş ki aynı şeylerden hoşlandığın yada beklentinin benzer olduğu diğer karavancılar ile de tanışıp yeni yerlerin isimlerini öğreniyorsunuz. Didimdeki 2.koy denilen yeri bir karavan komşumuzun fikir vermesi ile bulduk.Ve gerçekten hoşumuza da gitti.Luna parkın arkasında sahile karavanımızı park ettik ve dibimizde sahil var.Denizi ılık ve keyifli. Girişi biraz taşlık ama suyun ılıklığı nedeniyle çok da umursamıyor insan.
Buraya gelmişken bir tekne turu da yapmak istedik. Dürüst olmak istiyorum tekne turu çok keyif vermedi.Daha önceki yıllarda fethiye, kaş,bodrum gibi yerlerde tekne turu yapmıştım
O nedenle buranın koyları beni cezbetmedi. Tabiki bu yine de benim aldığım tat...4 koy ve bir adayı gezdik ama görülesi pek bir yeri yoktu bana göre...derin sularda yüzme espirisi oldu sadece. Güzel yanı tekne bir aile teknesi idi.Bir sürü çocuklu aile vardı.Kızlarım açısından çocukların olması keyifli oldu gerçekten.En çok onlar eğlendi  ve bu sanırım dünyalara bedel birşey, insanın çocuklarının mutlu olması..

Yorumlar